22 Temmuz 2009 Çarşamba

Anılaar... Epidural sezaryan..

Daha anı olmadı aslında. 9 haftalık bir anı diyelim ya da.. Girmeye çalıştığım konu epidural sezaryan. Bence çok çok önemli bir konuyu bizim pek anlamamamız sebebi ile tüm anne adaylarına seslenmek istedim.
Epidural sezaryen doğum şekli olarak bebeği kucaklamaya imkan tanıdığından benim için çok kıymetli bir seçenekti. Nitekim sadece dişine dolgu yapılmış biri oalrak hastane, anestezi, ameliyat gibi durumlardan çok uzaktım. Gelin görün ki, doktorumuzun bize en erken operasyon saatini vermesi ile bizim Can'a kavuşma anımız 07:24 olarak tarihe geçti. Buraya kadar sıkıntı yok. Ama ameliyata nöbetçi anestezi uzmanı ile girmek pek iç açıcı bir durum değildi!! Sabah 05:30'da hastaneye gittiğimizde nöbetçi hekim gözlerini ovuşturup, bana kaç cm açıldığımı sorunca gözlerimdeki ifadeyi görmeniz lazımdı!!
Doktorumuzun bizden sonra başka operasyonları olmasına birşey demedik. Bir gün önce de hastanenin anestezi bölüm başkanı gibi birisiyle görüştük. O da bize ameliyata kendisinin veya ekipten birinin gireceğini söyleyince içimiz rahat etmişti.. Ama süreç öyle gelişmeyince biz de nöbetçi doktorla girdik operasyona. Yanlış anlaşılmasın, hekimlerin işine hayatta karışmam ve çoğuna da çok geüvenirim. Ama zaten adrenalin patlaması yaşayan karnı artık gerçekten burnunda bir kadına "E canım siz de pozisyon alamıyorsunuz bir türlü" denir mi? Sohbeti ise "Nerede oturuyorsunuz?" sorusuna benim "Caddebostan" dememle son buldu..
Özetle; eğer anestezi alacağınız bir doğum şekli seçtiyseniz, anestezi uzmanınızla mutlaka önceden görüşün, tanışın, ısının. İnanın çok önemli..
Not: Can'ın başının yukarıda olması ile ilgili anılaar ın ikinci bölümü 4 gün sonra, yarın anneanne ve dedeyi görmeye gidiyoruz çünkü..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder