Vermeyeceğim diye tutturdum Can doğduğundan beri. Halbuki, bir ihtiyaç sayılır özünde emzik. Bana ise ingilizce adından dolayı biraz gereksiz geliyordu ("Pacifier: Yatıştırıcı", ee çocuk kendi kendine yatışıyorsa ne gerek var değil mi?). Ta ki, Can'ın da her bebek gibi emme güdüleri güçlendiğinden beri. Şöyle ki, bazen çok yorulursa uykuya geçişi dert oluyor, bize değil, daha çok kendisine.. Bir türlü dalamıyor, dalamadıkça dikkat iyice açılıyor, bir süre sonra da cozutuyor. İşte o sırada ben hep meme veriyordum. Ama bu sefer de meme tabii süt verme amaçlı dizayn edildiği için, emdikçe süt geliyor. Hadiii yine emme, geğirme, gaz çıkarma, bazen de kusma ile devam eden bir döngü başlıyor. Yok yere daha da uyarılıyor Can. İşte tam bu noktada ağzına kısaca alıyor Can emziği. İlginç olan daha uyumadan azıcık gevşeyince pıt diye atıyor. Atmazsa da ben alıyorum ağzından.
Aslında emziğe daha erken başlanabilir bence bazı bebeklerde. Ama Can zaten angel/textbook arası bir bebek olduğu için çok ihtiyaç duymamıştım. Şimdi de sık vermemeye özen gösteriyorum.
Emziklerde silikon başlıklı olanı aldık biz. Kauçuklar daha sert. Bu arada sanmayın ki bebekler emziği alır almaz cokkodo cokkodo emiyor. Anne memesinden farklı olan bu nesneyi öğrenmeleri gerekiyor. Önce tam bir öğürtü ile başlıyorlar. Sanki kusacak gibi. Hatta Can bir kere cidden kustu. Sonra ise nazikçe anlattım bunun ne olduğunu ve ne işe yarayacağını, biraz damağına yukarı doğru ittirerek verdim. Aynı memeyi damağına sıkıştırır gibi. Birkaç denemeden sonra öğrendi. En komik an ise emziği püskürttüğü zaman :) Yakalarsam çekmek istiyorum kameraya:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder