19 Ekim 2009 Pazartesi

Bloguna neden bu ismi verdin Mimi..

Aslında doğum hikayemizin ikinci bölümünü yazacaktım, ancak sevgili Özgür Anne’nin mimi geldi. İlk defa mim alıyoruz, pek sevindik :)

1-Bloguna neden bu ismi verdin?
“Günce” benim hayatımda çok önemli bir kelime. Anlamı sadece “günlük” kelimesine denk düştüğünden değil. “Günce” benim ofisimin adı. Günce, benim hayallerimin ve umutlarımın toplamı. En sağlam dostlukların üzerine kurulan iş ortaklığının adı. Günce, benim her zaman koşarak gittiğim işim. İnsanlık için değer katan hizmetler verdiğim yer. Günce bana “İstersen, dilersen yaparsın”ın karşılığı…

Bu büyülü kelimeyi diğer büyülü kelimeyle yan yana koyunca çıktı blogumun ismi de. Yoksa salt Can’ın yaşadıklarını kayıt altında tutmak değildi amacım. Şunu yedi, şu kadar uyudu, şu kadar kilo aldı değil bu blogun varlığının özü. Can büyürken eşlik edebilmek biraz. Tam yazdığım gibi mesleğimi, uzmanlığımı unutarak –elimden geldiğince- “sadece anne” olmaya çalışarak aldığım notlar. Hayatın hay huyundan unuturum sandığım, unutmaktan korktuklarım..

Mesela küçükken ablamla niyet yapıp yolda satmıştım ben:) Ya da TRT’nin çocuk korosu sınavından bir gün önce boğazım şişmişti. Küçükken -havalı Ayşegül kitaplarından esinlenip- parktaki çocuklardan bana Ayşegül demelerini istemiştim :) Bu blog da aynı bu tadı bırakmalı bende ve okuyanlarda..

2-Blog yazarken star tribiyle istediğin,olmazsa olmaz dediğin şeyler var mı?
Hımm, yok sanırım. Biraz sessizlik belki. Zaten bloğun başına oturunca yazmak için içim kıpır kıpır oluyor.

3-En son satın aldığın garip şey?
Nar çiçeği kırmızısı bir oje!?? Ne zaman, nasıl, nerede sürerim bilmiyorum ama şişede çok kıpır kıpır duruyordu, aldım..

4 -Şeker gibi olduğun anlar?
Yeni fikirler bulduğum, ürettiğim, tatlı bir şey yediğim zaman. Kar yağınca, güneş açınca, bir de ağaçlar baharda ilk kez çiçeklenince ben de şeker gibi oluyorum.

5-Arkadaşım artık sormayın şunları dediğin şeyler?
“Can’ın uykuları nasıl?”, “Hem uzman hem anne olmak nasıl bir şey?”, “Emiyor mu?”

6-Aynaya bakınca gördüğün?
Kendim; mutlu gözlerim, yeni kesildikleri için kabaran saçlarım :)

7-Kendini okutan blog dediğin?
Samimi, güncel, Türkçe’yi güzel kullanan, özenli.

8-Bu blog sahibi/sahibesiyle karşılaşabileceğin yerler?
Caddebostan sahil yolu, Göztepe Parkı, Ara Kafe Taksim.

Ben de Günün Çorbası’nı ve vakti olursa Dağlar Kızı’nı mimliyorum.

4 yorum:

  1. en kısa zamanda yazacağım, teşekkürler..
    seninle ve canla yeni tanıştım ama okumaktan keyif aldığım bir blog oldunuz:)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederiz :) Siz de bize farkında olmadan bir çok konuda yardımcı oldunuz, bu blog yokken de her sabah bakıyordum Arca'ya :))

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler :) Çok güzel olmuş...

    YanıtlaSil