3 Kasım 2011 Perşembe

Çocuğu topluma emanet etmek, Türkiye'de?

Ben Can'ı, babasına, anneannesine, dedesine, babaannesine, dedesine, teyzesine, bakıcısına, yengesi ve amcasına, okulda Sema Öğretmenine içim rahat emanet ediyorum.

Kısa bir süre sonra servis şöföründen, çeşit çeşit öğretmene, bilmemne kursunun hocasından, arkadaşlarına, ve en sonunda bu topluma emanet edeceğim.

Son haberden sonra aklınız alıyor mu o 26 adamdan birinin veya 26 adam gibi bir milyon 26 adamdan birinin kendi çocuğunuzun da yanından geçmiş olabileceği gerçeğini?

Haberi okurken insanın tahayyül sınırlarını aşan bir "hikaye" okur gibi oluyor insan. Yuh der TVde görse bu kadar da olmaz.

Her toplumda, insanın olduğu her yerde başka başka insanlar tabii ki var. "Kötü insan" diye bir şey var. Ama artıyor sanki, ahlak ve toplumsal şefkat azalıyor sanki. Tecavüz bir şiddet suçu. Nasıl bir şiddete sürükleniyoruz.

Babam der ki eskiden ayda yılda bir cinayet haberi olur aylarca aynı haber konuşulurdu. Şimdi?

Topluma çocuk emanet etmek ne zormuş...

4 yorum:

  1. Kötü insan demeyelim de insanlıktan çıkmış kişiler diyelim. İnsan olan, Hak'tan korkan böyle bir şey yapmaz çünkü. Tedirginlik hat safhada, evet yanımızdan geçip gitmiş olabilirler, o evlat, o çocuk artık nasıl yaşayacak, nasıl destek görecek, bu mahkeme sonucunu aldığında ne düşündü, ben hiçmişim öyle görünüyor demeyecek mi, toplum onun yüzüne bakmaya nasıl devam edecek?

    www.gulenmutfak.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. Çoook korkuyorum çoookkk...

    YanıtlaSil
  3. Ben o kadar olumsuz düşünmüyorum. Bence dünya kötüye gitmiyor. Bu tür kötülükler her zaman vardı ama bu kadar geniş çevrede duyulmuyordu. Şİmdi Kars'ta olan olayı biz İstanbul'da olmuş gibi takip edebiliyoruz. Bu durum da sanki kötülükler artmış gibi etki yaratıyor.
    Bu kadar umutsuz olma.

    YanıtlaSil
  4. Henüz anne değilim belki ama insan olmak yeter ya da hayvan olmak... Bu olaylara kayıtsız kalmak vahşettir, insanlık suçudur...
    Ben de üzülerek söylüyorum ki bu kadar olumsuz düşünenlerdenim. 80 kuşaği bilir gece geç saatlere kadar dışarda oynamanın, eve kir pas içinde gelmenin keyfini. Ama bizden sonraki kuşaklar ne yazık ki evlerinde dört duvar arasına hapsedildi. Neden???
    Ben de çocuğumu sokağa ekmek almaya bile tek başına gönderemeyeceğimi biliyorum ve bu yazıyı okuduğum zaman gerçek bir kez daha tokat gibi çarptı yüzüme. Sözün kısası Canı'ın Güncesine canı gönülden katılıyorum.

    Sevgiler
    Berfin Kucur,

    YanıtlaSil