15 Eylül 2010 Çarşamba

16. ay ve Ada sahilleri

Sen tut koskoca çelik kapının sapından tut aç, çık dışarı!! Ben bunu 18 aylıkken falan bekliyordum. Aynı "Aaaa bu tshirt daha büyük gelir" dediğim tshirtü bugün giydirip en fazla 2 hafta giyebileceğimizi gördüğüm gibi..

16. ay demek kaş ve göz arasındaki mesafenin ne kadar az olduğunu anladığınız aydır. O mesafede dolaplar kapılar açılmaya, bisikletine kendi başına oturmaya, koltuğa tırmanıp "ppaaa" sesleir arasında (hoppanın son hecesi) aşağıya kendini atma ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Artık yalnız bırakılması feci tehlikeli bir ajana dönüştü Can :) Her an bir şey yapabiliyor..

Cümleler ise tek kelimeli, ama feci anlamlı. Aynı kelimeyi 65 ayrı tonlamayla kullanıp kendini pek de güzel ifade ediyor. "mama" kelimesi, "mama istiyorum", "mama istemiyorum", "kaşık", "mama sandalyesi", " aaa anne sen kendi yediğinden versene" anlamlarına gelebiliyor mesela :)

Bazen beni nasıl dinlediğine hayret ediyorum. Bir ses tonum var benim, ciddi ve önemli birşeyi Can'a açıklama ses tonu. Ama içine şefkat de katılmış olanından :) Heh işte o ses tonu sakinleştirici gibi. O ses tonu ile süpürge bırakılıyor, o ses tonu duyulunca artık ısrar edilmiyor. Her zaman mı? Yoook canııımmm...

Adalar'a gittik demiştim ya, Adalar'da hala sokakta sek sek oynanıyor, çocuklar kaldırımları tebeşirle boyuyuor, yola futbol stadı çiziyor... Ne güzel..












Bunlar da fayton maceramızdan...

Bir dönem Ada'da mı yaşasak acaba?

10 yorum:

  1. seneye yaza ortak ev kiralayalım. gider geliriz:P

    YanıtlaSil
  2. Maşallah Can'a. 16. ayın tüm gereklerini yerine getirmiş yumurcak. Onların gelişimini takip etmek çok eylenceli.

    YanıtlaSil
  3. doğma büyüme izmirliyim ben daha faytona binmedim ne salaklık, arcayla binmek kısmet olsa keşke, can çok keyifli görünüyor

    YanıtlaSil
  4. Biz de 15. ayın ilk yarısını devirmişken tam da o dediğin ajana dönüştük. Bazen koltukları birleştirip yolu kapatıyorum, sırtıyla veya elleriyle koltuğu iterek açıyor ve sızıveriyor aradan. Saniye durmuyor, kızdığı zaman elinde ne varsa yere atıyor. Bir yerlerden tutunarak koşuyor neredeyse ama henüz tam anlamıyla yürüyemiyor. Merdiven başlarına kapı taktık bizim tehlikeli ajan :)) için.

    Adalara hiç gitmedim ama çok istiyorum.

    YanıtlaSil
  5. Özgüranne, öyle güzel evler var ki.. İnsanın içi gidiyor.. Gidelim valla, yakın nasılsa :)

    YanıtlaSil
  6. Fadiş, sırada 17.ay var bakalım o neler getirecek :)

    YanıtlaSil
  7. Yeliz'cim faytonda çok eğlendi gerçekten! Yaylana yaylana fayton taklidi yapıyor, gelin beraber binelim :)

    YanıtlaSil
  8. Defne, tam ajanlar valla :)
    Adalar'a gidelim beraber :)

    YanıtlaSil
  9. İsterdim, bizim minik ajanlarla ortalığı birbirine katardık da adalar sükuneti ortadan yarılıverirdi :).

    Kıyafet konusunda aynı dertten muzdaribim. Artık sık sık ve ihtiyaca göre alışveriş yapıyorum. Arkadaşlardan gelenlerin çoğu ise değiştirilmek zorunda kalınıyor.

    Can'ın ne kadar yakışıklı olduğunu yazmayı da unutmuşum bu arada.

    YanıtlaSil
  10. Defne sağol:) Sükunet artık yalan oldu cidden.. :)

    YanıtlaSil