19 Mayıs 2010 Çarşamba

1 yaş saptamaları...

Doğum günümüz geldi çattı. Hem ne çabuk hem değil.. Hem ne güzel hem ne buruk. Büyümek bazen buruk olabiliyor. Büyüdükçe benden ayrışıp kendi oldukça veya ne bileyim biraz uzaklaştıkça garip hissediyorum. Geçen gün kendi kendime "Sadece bana tabii olduğu günleri özlüyorum" derken buldum. Yani bakıcı ablamız yokken, ben taze lohusa iken, sadece anne sütü verirken... O iç içelik, yan yanalık, ben ve bebeğim halleri biraz bencil belki ama güzel de :)

Tabii gelin görün sevgili Yeliz'in Arca için yazdığı 1 yaş halleri bu ara pek şaşırtıyor bizi de.

Aaaa inanılmaz, Canikoya bir haller bir halller... Bir defa feci anneci olduk. Baba, teyzoş ı-ıh. Gider gibi yapıp yine anneye uzanmalar. İstediği olmayınca ağlamalar, kendini sıkmalar, kasmalar.. Yemek yerken canı istemiyorsa hemen mama sandalyesinden kalkmak istemeler.. Resmen erkenden 2 yaş sendromu demosu gördük.. Hadi yine yeni program yükleniyor sanırız deyip bekliyoruz bakalım :)

Aklımda var uzun zamandır, şimdi tam zamanı: saptamalar... İlk aklıma gelenleri not düşeyim..

1.Bir defa ilk bir sene sıcak çay, uzun kahvaltı biraz zor oluyor. Nitekim hareketlendikten sonra da yemek yeme nöbetleşe oluyor. Öyyleee bizimle birlikte yesin modu olamıyor bizde henüz..

2.Bir yere gideceksiniz çocuğunuz 4 saat falan uyur! Eğer azıcık işiniz varsa evde veya bir kahve içeyim derseniz 45 dakikada biter o uyku..

3."Aman maşaallah dün gece deliksiz uyudu" veya "Süper yedi bugün kıymalı kabağı" dediğiniz anda bittiniz! Demeyiniz, yutunuz.. Çünkü ne zaman iyi gidiyor deseniz bir şeye anındaaa değişir her şey.

4.Her an her şey değişebilir. Yeme düzeni, uyku saatleri vs her an değişebilir. Bu hem iyi hem kötü haber. Anneler de esneerrr esneerrrr değişime ayak uydurur..

5.Dünyanın en güzel bebeği kendinizindir :) Ne güzeldir, iyi ki de öyledir.. :)

Daha bir sürü var. Aklınma geldikçe yazacağım...

Doğum günü kutlaması ve annenin karnesi bir sonraki yazıya :)

2 yorum: