4 Kasım 2009 Çarşamba

İyi anne Kötü anne

Kötü anne var mı ki? Yoktur herhalde. Yani taciz eden, şiddet uygulayan, aç bırakan, terk eden anneler kötü müdür? Bir nebze.. Onları da kendi durumları içinde değerledirmek lazım..

Ama esas anlatmak istediğim, "Ben iyi bir anne miyim?" halleri her annenin başına gelir.. Kimine daha sık, kimine daha az..

İyi anne ben miyim? Ya da ben iyi bir anne miyim?
Can'ın mızıltılı geçen son bir haftasında yoğun olmasa da düşündüm ara ara bunları. Malum her yeni durum anne için adapte olacağı yeni şartlar getiriyor.

Uyku saati değişiyor, hoop değiş tonton. Emme süresi kısalıyor,değiş tonton.. Kıyafetler büyüyor, bodyler küçülüyor, değiştir tonton..

Tüm bu değişimlerin içinde ise annelikle en uyuşmayan kelime "acele" cilik sanırım.

Öncelikle anne olmak için acele etmemek lazım. Hayatın kendisini sindirmeden, kendi kaygı, çatışma, hırslarını regule edemeden, gece çıkmalara, uzun uykulara doymadan çocuk sahibi olmaya acele etmemeli. Acele kelimesinin uğramaması gereken ilk durak burası..

Hani bir yere gideceksinizdir beklersiniz uyansın diye, uyanmaz!! Ya da uyusun diye beklersiniz çıkmak için bu sefer de uyumaz! Ben artık acele ettiğimde bir hormon veya koku salgıladığımı düşünmeye başladım! Ne zaman acelem olsa Can ya uyumuyor, ya emmiyor, ya uyanmıyor vb.. İkinci durak da burası..

Acele kelimesinin annelikle buluşmayacağı/buluşmaması gereken üçüncü durak ise çocuğumuzun kendi gelişimi. Emeklemedi, dişi çıkmadı, ee hala yürümüyor, döndü dönmedi, niye konuşmuyor diye acele ederken kim bilir ne çok şey kaçırıyoruz.

Bazen ilerdeki dağlara nasıl ulaşacağımızı düşünürken ayağımızın dibindeki taşları görmeyip takılıyoruz..

2 yorum:

  1. ben de bu sıralar tam da bu hissiyatlar içindeydim. bir-iki gündür kendime geldim. sürekli "niye öyle, niye böyle?" diye düşündüğümü, hatta hiç yapmayacağımı sandığım başkalarının bebekleriyle kendi oğlumu kıyasladığımı farkettim. ve artık kendime geldim. acele etmek yok, bebek büyütürken eğerçok büyük bir gelişim geriliği yoksa vs bebeğini olduğu gibi kabul edip o anların keyfini çıkarmak gerektiğini anladım, bu sabahın dördünde de olabilir akşamın en yorgun anlarında da...

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Ebru, aslında bu hal dalga dalga geliyor bana da senin dediğin gibi. Bazen unutuyorum, bazen yine geliyor.. Anahtar kelime "keyif" bence de.. Biz ne kadar keyif alırsak herşey o kadar kolay ve olağan oluyor..

    YanıtlaSil