6 Ocak 2012 Cuma

21. hafta ve Can büyürken...

Karnımın üzerinde yükselen minik tepecikler var :) Gündüz ve akşamın ilk saatleri oldukça yoğun geçtiği için ancak gece vakti yükseliyor tepecikler. Bir sağdan bir soldan minik ittirmeler, sonra artık hıçkırık olduğunu bildiğim ritmik hareketler :) Şu dünyada erkeklerin kaçırdığı en büyük şey bence anne olmak değil, içinde kıpırdanan bir şeylerin olması ve senin bunu zerre garipsememen, garipsemek ne kelime, her olduğunda mutluluktan uçuvermen...

İkinci hamilelik nasıl olacak diye merak ediyordum hep. İlkine göre en büyük farkı tabii dinlenme yeri ve zamanı bulamamak. 2.5 yaşındaki bir oğlan çocuğu ile günlük hayat öyle hareketli ki bizden 4-5 saat daha fazla uyuyup bizim 5 katı enerjimiz nasıl oluyor insan hayrete düşüyor. Dinlenmek için erken yatıyorum, zaten "film izlemek" benm için artık uykuya geçiş nesnesi oldu :)) Kitap okumak bile enerji istiyor..

Hareketli olmaya son bir yıldır alıştım iyice. Can ilk yürüme denemelerine başlayınca bir de mama sandalyesinden inme çabaları eklenince anlamıştım artık hayatın ritminin bir süre böyle gideceğini:) O yüzden evet yoruluyorum, evet çok hareketli, evet çok koşturuyoruz... Hep aklımdan şu geçiyor: hasta olup da yatacağına, sağlıklı olsun koştursun...

Hareketlilik bir yana ama bu ara Can'ın büyüme alametleri çok çeşitlendi. Tam anlamıyla "bir gecede" banyo korkusu başladı. Önce çekinmek gibi başlayan haller yerini suyu açtığımızı duyduğunda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Düşündük durduk, zorladığımız, gözüne sabun kaçan, suyun sıcak geldiği, üşüdüğü an oldu mu diye.. Hayır,yok... Yani çocuğu travmatize ettiğimiz bir hal yok. "Gözüme su gelmesin" ağlamalarına 100 çeşit çözüm arayışından sonra (bisiklet bareti, deniz gözlüğü, fanila, duş başlığı yerine maşrapa) bunun gelişimsel bir süreç olduğuna karar verdik. Çünkü öyle bir korku ki, Can hiç birşeyden böyle korkmadı bebekliğinden beri. Ciddi ciddi "korkma". Geçen gün sonra biraz okuyunca, bu yaşlardaki belirli korkuların gayet evrimsel olduğunu, sudan korkmanın, yeni yiyecekleri denemek istememenin ve karanlıktan çekinmenin atalardan miras kaldığını okudum. Hatta şuna benzer bir cümle de var: yeni yiyecekleri büyük bir hevesle deneyen çocukların genleri muhtemelen bize ulaşamadı :))

Mesela geçen gece uykusundan ağlayarak uyandı. Ama ne ağlamak... Daha doğrusu bağırarak. Rüyasında zürafaları gördüğünü, onları istemediğini anlattı. Sonra birden babaya dönüp "Baba biraz ışık aç" dedi. Ne ilginç değil mi, karanlıkla hiç bağlantısı olmayan bir durum ama kendini güvende hissetmenin bir yolu belli ki. O gecenin sabahında odasına girmek istemedi, gece babasının odasında uyumak istedi. Kriz uzamasın diye yumuşakça yatağında yatmasını sağladık. Ama uykuya daha zor geçiyor, daha sık uyanıyor ve uyanınca yanında dursak da odadan çıktığımızda tekrar çağırıyor. "Bebek gibi" aynı. Yani regresif bir durum.

İki numaramız da iyi. Adı belli artık:  Ege. Ege Denizi gibi olsun, İzmir'in, Urla'nın, Sezen Aksu'nun bende hatırlattığı mis duygular gibi olsun diye..  Can ve Ege :))

Göbek meydanda. 21 hafta bitti. Toplamda 4 kilo aldım. Eve nutella girince mertlik bozuldu! Haftaya ayrıntılı ultrason var. Bodyler aldım, uyku tulumları aldım, çorap aldım :) İlk bodyi büyük almışım, BabaCan "sen unutmuşsun nasıl olacağını" dedi :))

İşte bööyleee....
Can'dan bir söyleyişle bitireyim: "Annecim gel yumuş yumuş duralım" (sarılalım, koklaşalım, öpelim, dip dibe duralım vb. :)))

6 yorum:

  1. Seçilcim tebrikler...Kolaylıklar dilerim :)

    YanıtlaSil
  2. Tebrikler :) Saglık ve kolaylıkla gelsin Ege!

    YanıtlaSil
  3. 31.hafta olacak zannedersem....

    YanıtlaSil
  4. hoş gelsin Ege
    sağlıkla mutlulukla huzurla gelsin
    abisi ile birbirlerini çok sevsinler
    mutlu çocuklar, mutlu adamlar olsunlar

    YanıtlaSil
  5. Aslı'cım, Benden Bizden, Erkİpek çoook teşekkür ederim, amin :))

    YanıtlaSil
  6. Ne guzel:) size de Ege geliyor. Saglikla, kolaylikla gelsin, mutlu, huzurlu, saglikli bir bebek, hayirli bir evlat olsun insallah. Bizim cok hareketli ablamizdan sonra, gayet sakin, gulec ve kalender bir Ege'miz oldu. Umarim sizin Ege'niz de rahat bir kardes olur. Hamileligin de keyfini cikarman dilegiyle. Valla inanir misin ben simdiden ozledim o gunleri. Keske daha erken dogursaymisim ve imkanlar elverisli olsaymis, soyle 4-5 tane bebe yapaymisiz diyorum:) insan tempoya alisiyor bir sure sonra. Dogumdan sonraki tempo, hamileliktekini aratiyor yalniz! Sevgiler.

    YanıtlaSil