13 Haziran 2011 Pazartesi

Zor konular 1: Annelik ve Öfke

Size olmaz mı sanıyordunuz?
Ya da ben öyle sanıyordum..

Ben ne olursa olsun öfkelenmem, kızmam, bağırmam sanıyordum. İnsan üstü bir varlığım ya ben..

"Çocuğuna kızma" nın yarattığı ikili delilik halini yaşadınız değil mi?
Hani kendinizin neler yapmaya "muktedir" olduğunuzu keşfettiğiniz hatta kendinizden korktuğunuz ilk andan bahsediyorum...

Başka insanların çocuklarına vururken cık cıkladığımız hallerine yakın hissettiğiniz an..

O başka insanların nasıl "o ana" geldiklerini anladığınız an..

Benim annelikle en büyük imtihanlarımdan biri öfke duygusunu anneliğimin içine sığdırmaya çalıştığım andır.

Öfke üzerine az konuşabiliyoruz. Öfkeyi yok sayıyoruz. İnsani bulmuyoruz. Hele hele anneliğin altına sokamıyoruz.. Halbuki siz hiç 12 saat uyumayan bir annenin başında hale gördünüz mü? Ya 45 dakika uğraştıktan sonra 15 dakika uyuyup uyanan bebeğin annesinin başında?

Tüm uğraşlarına rağmen "yemeyen" çocuğun annesinin sesindeki tona şahit oldunuz mu?
2.5 yaş krizlerinin ortasında zihni kalbi ve bedeni bitap düşmüş annenin birazdan vereceği tepkiyi vermemek için kendini nasıl da sıktığını, o uyuduktan sonra içini balkondan su döker mi foşşş diye boşaltmak istediğini?

Bunu yazıyorum, çünküsü yok. Öfkenin nasıl herr annenin hissedeceği bir duygu olduğunu fark ettiğimde etrafımda benimle birlikte ayda yürüyen diğer insanları görmüş gibi olmuştum...

Buna giriş diyelim.. öfke hakkında biraz daha konuşalım.. sonra da diğer zor konulara girelim..

4 yorum:

  1. Biz daha çok o andaki halimize kızıyoruz bence ya da şöyle söyleyeyim kendi halime kızıyorum. Bütün gün bir şey yemediğinde, iştahsız olduğunda benim sebebini bilmediğim, her şey yolundayken inatlaşmasına, ağlamasına kızıyorum ona değil. Biliyorum ki bir sebebi var ve ben bunu keşfedemedim, bilemedim, farkında olamadım. Öyle ya da böyle sonuç değişmiyor öfke oluşuyor benim öfkem her zaman kendime. Düzgün bir şey yemediğinde bazı anneler gibi ki öyle olabilmeyi istiyorum diğer öğünde yer, telafi eder deyip sakin kalamıyorum, içim içimi yiyor onrada pes edip azad ediyorum yavruyu. Yemek istemiyorsa ağzını kesinlikle açmıyor:)

    YanıtlaSil
  2. hep derler ya büyüdükçe sorunlarda büyüyor keşke hep küçük kalsalar. çok doğru. bazen alıp duvara fırlatasım geldiği olmuştur :) yapmıyoruz tabi sakin olmaya çalışıp içimizden sayıp dengeleniyoruz ama sizin 'meslektaşlarınızın' hep dediği gibi bağırmak da şiddettir in önüne geçmek pek mümkün olamıyor her zaman. en azından benim için öyle. bazen kendimi bağırırken frenleyip ben napıyorum o daha çocuk diyorum ama çoktan bağırmış oluyorum zaten bunu düşündüğümde. 6 yaşında dünyayı yerinden oynatabileceğine inanan bir küçük adam ve 11 aylık doğal olarak çok meraklı bir küçük cadı ile evde ses tonum hep 'amanda ne şirin benim kuzucuklarım' modunda olamıyor.
    gerçekten pek derin bi mevzu.

    YanıtlaSil
  3. Ben öfkeli bir insan olarak bilinirim. Bebeğim henüz 5 aylık tabii ona karşı hiç öfkelenmedim daha ama ileriki zamanlarda neler olur bilemiyorum.Korkuyorum. Yazılarınızı merakla bekliyor olacağım:)

    YanıtlaSil