diye başlayan bir masal gibi geçti pazar günümüz :) Can ile oynamak giderek çok çok daha keyifli bir hale geliyor. Oyunlar yapıyor, muziplikler yapıyor, beni görünce gülüp alkış yapıyor, her dediğimi anlıyor.. annenennn, nneeanneen gibi kelimelerle beni kast ediyor sanırım :)
Annelik eğer kaşılıklı iletişim besleniyorsa çok daha zevkli hale geliyor. Sağlıklı, mutlu keyifli bir ilişki kurmak için şimdiye kadar severek yaptıklarımı düşünüyorum kimi zamandır..
Bir defa annenin kafasının rahat olması çok önemli. Yetişilecek toplantılar, gidilecek yerler, yapılacak işler olunca hakkını vererek geçirilmiyor zaman. Ya da gerçekten o zaman "zaman geçiriliyor"..
Başka bir tanesi, annenin kendini iyi hissetmesi. Yorgunsam, uykusuzsam, gerginsem anne gibi hissedemiyorum. Kım kım oluyorum, sürekli aklımda o andaki ihtiyacım oluyor. Ama iyi hissediyorsam Can da nasıl anlıyor...
Efendim sıradaki ise uydururken eğlenmek. Can'a hitap ettiğimiz sevgi sözcükleri her hafta değişiyor. Ben takma isimlerden hoşlanmam ama Can için kullandıklarımız O'nu severken çıkıveriyor ortaya... Özellikle tesadüfen yaptığımız "Disssko dissskoo" ritmi ile kucağımıza aldığımızda hoplamaya başlıyor, kahkaha atıyor:))
Amaaa annelikle olumlu ilişkinin ard arda gelmesini sağlayan şey ise iç huzur.. Çok klişe gibi ama değil. Şöyle ki, seçtiğinle, yaptığınla, yapmadığınla, olanla olmayanla barışık olunca ilişki su gibi oluyor.. Kendi yönüne akan, izlemesi keyifli..