Can kuzusu zeytin yiyip çekirdeğini pıt diye eline alıp veriyor, sonra balıkların nasıl yüzdüğünü elleri ile kıvır kıvır anlatıyor, kollar bronz saçlar sarıya dönmek üzere.
Uçakla 4 saatlik yolculuğun ardından geldik Barselona'ya. Can şaka gibi uçakta 2.5 yazı ile iki buçuk saat kollarımda uyudu! Çok misti :) Ama tabii ben "1 saat uyur uyanır ben de bir şeyler atıştırır gazetelere bakarım" diyordum yalan oldu! En son 6 aylıkken falan bu kadar uyumuştu gündüz.
Neyse bebek yatağı istedik bir ara, gelen şey gerçekten "bebek" yatağı idi. Can içine sığmadı, zaten kucağımdan inmek de istemedi.. Bu arada bebek kemeri diye verdikleri şeyin gerçekten ne kadar dandik olduğunu bir kez daha gördüm. Zaten kımıl bir yavruya o kemer naapsın?
Bu arada denize gidince kuzu dalga seslerinden pek bir korktu, ben bekliyorum ya cuppadank diye girecek, anlatıp duruyorum "Aaaa niye girmiyorsun annecim bak ne güzel" diye. BabaCan dürttü de kendime geldim :)) Neyse kumlarda oturduk, kiraz yedik, su içtik, kum olduk, yıkandık bir daha kum olduk derken eve dönüşte yanaklar bronzlaşmıştı çok tatlı :)
Haberler devam edecek, iyiyiz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder