18 Temmuz 2010 Pazar

Benden çıkan Anne, Anneden çıkamayan ben: bir matruşka masalı...

Şu meşhur çift çizgi ile yolculuk başlıyor. "O an" artık hiçbirşeyin "eskisi" gibi olmayacağının habercisi. Bu cümlenin içinde her şey var. Güzel olanlar da, özlenenler de, yeniler de, eskiler de.

Çift çizginin haber verdiği "9 aya kadar anne olacaksın" haberi eğer istenen bir gebelik ise festivale dönüşüyor. Bulantı da olsa, 20 kilo da alınsa hormonlar eksik olmasın saçlara bir parlaklık, kalçalara bir yuvarlaklık anne adayına da genel bir mutluluk hali getiriyor. Yani hamilelik herkesin bence de çok evrimsel olarak desteklediği bir sürece dönüşüyor. Misal ben kendimi hamileyken bir ülkenin prensesi falan gibi görüyordum :))

Kutsal bir emanet taşıma hali...
Herkesin sevgi dolu gülümseme hali..
En yakınlarının seni böyle dünya kupası gibi el üstünde tutma hali..

Sonraaa..
Doğumla birlikte senden bir "anne" çıkıyor. Bendeki hemen çıkamadı :)) Bence, yakınlarım aksini savunsa da bendeki anne partiye 6. aydan sonra katıldı. Hatta 1 yaş civarı katıldı.. Çünkü o zaman girdi işin içine gerçekten yemek yaparak beslemek, oyuncak seçmek, "yapma!" demek veya dememek arasındaki kararsızlıklar.

Senden çıkan ve "hamile prenses" den dönüşen bu "anne", tırtıldan dönüştüğün kelebek misali kitapçılarda anne bebek kitaplarına konuyor sık sık. İlgilendiği kitapları es geçiveriyor. Çünkü zaman zaten az, onda da kuzuyu daha iyi anlamaya yönelik kitaplara sarıyor..

Oradan kalkan kelebeğin alışveriş için vakti varsa oyuncakçılar, mothercare, bebek giysi mağazalarında buluyor kendini. Sen zaten var olan bedeninle asansörde karşılaşan yabancılar gibi bakışmadan dururken kendine alışveriş çok da çekici gelmiyor..

Aynı kelebek, eğer yazmayı seviyorsa kendini tutamayıp günlük tutmaya başlıyor veya blog açıyor :)) Al sana fazladan günde 45 dakika daha "anne"lik mesaisi.. Blogları okuyor, forumlara bakıyor, yorum bırakıyorsun.
Anne kelebek eskiden ben bu zamanlarda ne yapardım diye düşünmeye başlıyor.

İşteeeeee!
Matruşkanın kapağı sıkışmış da "anne" den sen bir "ben" çıkaramıyorsan üstteki soru daaan diye gelip vuruyor kafana!

Kitaplarım, müziğim, boş zamanım la başlıyor kelebeğin tekrar dönüşme ihtiyacı. Önce biraz kitap okumaya fırsat bulunca mutlu oluyorsun. Bir cafede kahve içince oh miss diyorsun. Az buçuk bulduğun boş zamanlara en başta tatil valizi muamelesi yapıp içine ne bulursan tıkıştırsan da sonraları gerçekten kıymetli anlara dönüştürebiliyorsun.

Ama ben şimdi fark ediyorum ki, aslında bu dahaaa geniişşş bir resim. Yani "anne" matruşkadan çıkarmaya çalıştığın "sen" eskisi gibi değil. O değil. Sen değilsin. Daha doğrusu dönüşmüş başka bir sen. Bence esas kelebek o...

O yeni çıkan "sen" pek tabii eskisine benzemiyor. Nasıl benzesin? Üniversiteye başlarken ve bitirirken aynı mıydın? Ya da evliliğin başı ve şimdiki halinde aynı "eş" misin?

Ben bunu fark edince bir garip oldum. Rahatladım mı desem? Korkum ve telaşem geçti mi desem? Neyse yani, o çıkan kelebeği tanımaya çalışıyorum şimdi.

Bir de insanın kendi kafasındaki "ben anne" imajına uyamadığı anlarda yaşadığı şaşkınlık var ki ona da değineceğim.. (Değin değin bitmez bu matruşkalar :) )

NOT: Bu yazı Özgüranne'nin son yazısından ilham almıştır.

9 yorum:

  1. cok guzel ifade etmissiniz, anne olan tum kadinlar ayni surecten geciyorlar galiba...

    YanıtlaSil
  2. o son cümlen var ya işte ben o tam beni anlatıyor hatta bazen annelik bana göre değil miymiş acaba dememe bile yol açıyor. hele 2 yaş civarı o şaşkınlık o kadar artıyor, yapmam dediğin şeyleri yaptıkça o kadar kendimi tanıyamaz oluyorum ki. ner neyse o yazıyı merakla bekliyorum ama bunu da çok sevdim

    YanıtlaSil
  3. Bı kahve içsek dönünce:)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Benden Bizden, işin kötüsü de herkes bir bana oluyor sanıyor bir sürü şeyi:)) Dediğin gibi "anne olan tüm kadınlar" için ortak o kadar çok şey var ki..

    YanıtlaSil
  5. İçelim Özgüranne, uzun uzun oturalım :)

    YanıtlaSil
  6. füsfüs, sorma ben de saysam 20 tane "yapmam" dediğim şeyi yapmışımdır, yazacağımdır :)

    YanıtlaSil
  7. asıl senin yazın ilhamlık olmuş:) sevgiler

    YanıtlaSil
  8. Yeliz'cim sağol :) Arca'yı da kucaklıyoruz... :)

    YanıtlaSil
  9. Doğumda içimden çıkan sadece oğlum değil bir de yeni bir benmiş, ben de bugünlerde anlıyorum bunu. daha az zamanı, daha çok şükredecek şeyi olan yeni bir ben, anne olan ben.

    YanıtlaSil