Anne-bebek-çocuk bloglarında anneler arada sırada kendileri hakkında ipuçları verseler de, -hatta vermeseler de- kime benzediklerini bilmek için okumak yetiyor bazen. Ama bizim de bir zamanlar çocuk olduğumuza inanmak zor geliyor. Ne bileyim hatırlamamak değil, uzak sadece.. Ama güzel, buyrun hatırlayalım:)) (He he bakalım hangilerini hatırlıyorsunuz?) :)
*Bir defa "İzmir marşı ile geliyorsunuz Mehter marşı ile gidiyorsunuz" vardı. Hep denerdim Erkan Yolaç yaparken yarışmayı, nasıl zıplıyordu, komikti.. (Bir de Cenk Koray'ın sunduğu programda mavi bir yaratık vardı)
*Casper, Yakari, He-man, She-la, Red-kit vardı, Pokemon yoktu..
*Bir litrelik coca colalar cam şişedelerdi. Bakkaldan taşımak zor oluyordu..
*Tükenmez kalem bitince, ucunu ağzımıza sokup "hoh"luyorduk..
*Okulda aşı olmak için kuyruğa sokuyorlardı bizi..
*Radyo tiyatrosu vardı, ablamla ranzada yatarken dinlerdik yanımıza radyo alıp.
*Yılbaşı gecelerinde Nesrin Topkapı çıkardı.
*Aaa Erol Evgin'e aşıktım, nitekim o zaman Tarkan yoktu, mecbur..
*Halit kıvanç'ın sunduğu 4 saat falan süren 23 Nisan kutlamaları vardı. Çoğu pek çocuk gibi olmazdı onların. Ha ha hatırladım. Bir kere bize de gelmişti, kız benim 3 katımdı..
*TV daha doğrusu TRT kapanırken askerler yürüyordu, neden sahi?
*Mim Kemal Öke diye bir tarihçinin sunduğu bir yarışma programı vardı. Gerçi çok çocuk değildim o zaman ama hatırladım şimdi..
*Üçgen prizma şeklinde içinde ucuz kolonyaların olduğu kolonya paketleri vardı.
*Do-re-mi diye bayıldığım bir çikolata vardı.
*Tipitipler ucuzdu, Dandyler pahalıydı.
*Oralet vardı. Limon veya portakallı.
*Pazarları sobanın başında ayakkabılarımız boyardık.
Biraz düşüneyim ilk gençlik yıllarını da yazacağımdır.
Not: Can bugün parmağıyla ekmek parçalarını toplayıp yedi, çok tatlıydı :))
aaa mimlemişsin, yeni gördüm. Mimleyince bi alo der misin bi dahakine :)
YanıtlaSilOralet hala var, ama çok alt raflarda, rağbet görmüyor herhalde:)Mim Kemal Öke bizim okulda tarih bölümünde hocaydı en son. Hala orda mıdır ki?
Bunlar unutulan detaylar. İyi ki yazdın, kaybolmasın...
Ne güzel yazmışsın..Gerçekten her birini tek tek hatırlıyorum..En çok da üçgen kolonyaları hatırladım da şaşırdım...Okuldan çıkışta küçük bir markette saılırdı kokusu resmen burnuma geldi ..:))
YanıtlaSilBi de TRT'de okuma yazma kurslari vardi. Sen daha okula gitmedzken bendeki ogretmenlik aski sana okuma yazma ogretme cabalarini getirmisti. Hatirliyor musun? Sana aksamlari okuma-yazma ogretmeye caliyordum :)Bir de Hosgelisler ola oyununu :))
YanıtlaSilK.i.s.d, evet bak sen söyleyince hatırladım, hocadır herhalde hala..
YanıtlaSilHande, evet kolonyalar ne komikti :))
Teyzoş, ha ha hatırlıyorum tabee. Hoşgelişlerolayı yapamadım diye bir de fırça atmıştın minnnaacıık çocuğa :))
TRT GAP vardı, ben bilimum yörelerin düğünlerini, törelerini izlemeye bayılırdım.
YanıtlaSilErol Evgin'e aşıktım, bir de Ahmet Özhan'a.
Fiskobirlik arada küçük paket içinde kuru üzüm, kuru fındık dağıtırdı.
Saçlarımızı iki örgü yapardık yandan (Samsun), o zamanlar nefret ederdim ama imaja yönelik tepkileri azaltmanın bir pundunu bulursam yeniden başlamayı düşünüyorum iki örgü işine.
Aah, ah...
Ay bak ben de hatırladım Ahmet Özhan'ı :)) Fıstıkları da hatırladım:))
YanıtlaSilAmannn neler hatırlattınız gece gece :)) Fiskobirlik fındık e mi :))
YanıtlaSilBBG : Biri bizi gözetliyor değil BİR BAAAŞKA GECE demekti :))
YanıtlaSilhahaahaa:) erol evgin'e ben de aşıktım. TV de onu seyrederken, aa O'da beni görüyor. O'da bana bakıyor. O'da bana aşık derdim-mişim:))
YanıtlaSilAnneyazar, yazsaydın sen de keşke aklındakileri..
YanıtlaSilSirar, bak şarkısını biile hatırlıyorum..
Anne müdürü; aynı adama aşıkmışsız desene :))