Amerikalı misafirimiz geldi gitti. Biz de eski hayatımıza geri döndük. O varken çok yorulmuşuz.. Sürekli İngilizce konuşmak da yormuş beni. İnsan farkında olmuyor konuşurken, sonra da herşey ingilizce geliyor insanın aklına enteresan...
Sonunda taşınma telaşesi de başlıyor. Şimdi oturduğumuz ev bir gün içinde kiraya verilince biz de işleri çabuklaştırmak zorunda kaldık. Halbuki, ortada bir şey yok daha. Ev için tadilat yapılacak biraz. Yeni eşyalar bakacağız, seçeceğiz, yine bir kolileme harekatı başlayacak.
Annenin kafası ise yılların mahalle insanı olarak site insanlığına geçiş sürecinde karıştı biraz. Mahalledeki manavımız, marketimiz, kitapçımız, Hayal Kahve'miz, parkımız, sahilimizi ardımızda bırakıp site hayatına geçmek biraz korkutuyor beni.
Ama evimizin balkonu olacak ilk defa :) Çay içip, manzara seyredebileceğiz :)Sonra balkonda yiyebileceğiz yemeğimizi. Üstelik yeni evimiz bol bol güneş alıyor. Çimleri var sonra, biraz da dağ havamız var:)
Neyse, her geçiş süreci biraz zor oluyor tabii.. Adı üstünde "geçiş".. Ardında bıraktığın, alıştığın, süre gelenle vedalaşıp, yeni geleni selamlamak dünyanın hep var olan düzeni hem de her olduğunda ilk defa olmuş gibi hissettiren. Zaman zaman hamileliğimi özlemem gibi :)
Bugün ise çok sevdiğimiz dostlarımızla Belgrad ormanına gittik. Fotoğraf gelecek.. Ben herhalde en son ilkokulda gitmişimdir. Biraz kalabalıktı ama olsun, 6 km yürüdük hep birlikte.. Ağaçlara baktı Can, dallar kıpırdayınca çok sevindi. Ama biraz kucakcıydı bugün. Durmadı arabada, biz de kanguru almadığımız için, bizim yürüyüş 9kilo taşımalı yürüyüş oldu:)
Bu hafta kuzenimiz Derin gelecek dünyamıza:)Çok heyecanlıyız,bekliyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder