8 Şubat 2011 Salı

Beceri mi Bireysellik mi?

1 yaşını deviren her çocuğun annesinin yaşadığı gibi, ayaklanan, yürüyen, koşabilen, konuşmaya başlayan ve bambaşka bir şeye dönüşen evlada adaptasyon yine zaman alıyor. Şimdi tabii "Amaaan eskiden adaptasyon mu vardı?" konulu bir yazı da olabilirdi bu ama değil. Onu da yazarız inşallah.

Bugün demek istediğim başka bir şey var.

Yemek yemek, üzerini giyinmek, elini yıkamak, dişlerini fırçalamak, tabağını masadan kaldırmak gibi eylemlere ben iki açıdan bakıyorum:

1.Beceri olarak çocuğun "yapabilitesi".
2.Bireysellik alameti olarak çocuğun buna ne kadar "maruz bırakıldığı". Biliyorum maruz bırakılmak aslında olumsuz bir ifade. Ama ben özellikle bunu seçtim. Çünkü çocuğun kendiyle ilgili işlere maruz bırakılması taraftarıyım.

Doktorumuza gidince gelişim testinden maddeleri sorarken insanın aklına "evet" ve "hayır" cevabı dışında, bir de "denemedik, bilmiyoruz" ve "isterse yapar" seçenekleri de gelir.

Ben işte o "isterse yapar, ama biz izin vermedik"çi anne olmaktan çok korkarım. Bu nedenle bizim evde ara sıra Köle Isaura'nın 2011 versiyonu çekiliyor gibi oluyor :)

Can'a işini gücünü kendi yapsın diye "Aç çocuuum kendin", "Çek şu taraftan bak olacak" gibi yönergeler verip duruyoruz. Hoş zaten işine gelmezse yapmıyor, anneeeaaaeeee diye gelen sesten anlıyorum ki, "Ben bunu yapamadım bir zahmet yardım eder misiniz?"

Neyse yani çocuk bir şeyi yapamıyorsa, önce "yapabilitesinden" sonra da Urfa'da Oxford olduğundan emin olmak lazım :)

2 yorum:

  1. hah hay ağzını öpeyim derler ya, işte diyorum!
    gelişim testlerinde öyle bir seçenek olmamalı bence. sen ona yapmazsan o sana köle muamelesi yapacak:) bırak o köle olsun
    yine çok güzel bir yazı çok sevdim, dilimin ucundakileri söylüyorsun

    YanıtlaSil
  2. Sofra kurarken de kaldırırken de Deniz yardım ediyor bana, ilk önce bir bardakla başladı, çatal bıçak derken nerdeyse bütün masayı donatıyor artık, acayip te mutlu oluyor bundan:))

    YanıtlaSil