25 Mart 2010 Perşembe

Kendimi nadasa bırakmak istiyorum...

Çocukken öğrendiğim ne kadar çabuk kelimeyi görmeden, yaşamadan, tecrübe etmeden öğrenmişim. Nadas mesela, ya da delta.. Ya da bor madenleri, ya da kosinüs.. Aslında başka bir şeyden bahsedecektim. Ediyorum şimdi.

Kendimi nadasa bırakmak istiyorum, o ayrı.. Onu uzun anlatırım, konumuz Caniko.

En son 5.ayda aynı böyle bir durum olmuştu. Bir huzursuzluk halleri hakim kuzuya. Anneye yapışma, menzilden çıkınca çığlık çığlığa bağırma, başkasının kucağında ortamda ben varsam kesinlikle durmama..

Bunun yanı sıra totonun üstünde 5 dakikadan fazla oturmama, sürekli yürü-tül-mek isteme, yatar pozisyondan oturmaya geçmeyi keşif ve ardından gelen uyku vaktinde 8 kere karyolada ayağa kalkma, tekrar yatırma, tekrar kalkma.. Bir de üstüne gece uyanmalar..

Sanki level atlıyoruz gibi.. Yani bunların hepsi tek tek bir anlam ifade etmiyor belki ama toplamında geçiş gibi sanki başka bir düzeye.. Sadece motor beceriler değil, bilişsel ve duygusal olarak da yeni yazılım yükleniyor yine..

Ama her dediğimi anlıyor inanılmaz! Anladığı kelime ve komutlarda da bir zıplama söz konusu diyip, kabaran yeni dişleri saygıyla selamlıyorum!

1 yorum:

  1. Ahh o dişler...bazen diyorum tüm dişleriyle doğaydı ya insan yavrusu :)

    YanıtlaSil