Diye yazınca başlığı bu ara zorlandığımız ortaya çıkıyor sanırım :)
Aslında sağlık yerinde olduğu sürece başka hiç bir şeyi dert etmeyeceğim demiştim kendi kendime. Başlarda iyi de gittim. Ama sonra zaman ilerleyince nedense zaman zaman nirengilerimi kaybediyorum gibi oluyor bazen (Böh! Cümlenin kendi bile kararsız :) ). Artık daha da inanıyorum ki, anne anne olmadan önce temel dersleri vermeli. Kaygıdan uzaklaşma, çözüm yolu bulma, esneklik vb.
Ama bu ara hem işte hem de kişisel hayatımda çok karşıma çıkan bir durum var: çocuğunu olduğu gibi kabul edebilmek. Ama tüm samimiyetinle, gerçekliğinle, iyi niyetinle şartsız şurtsuz kabul edebilmek. Bence kolay değil. Senden olan, sana benzeyen ama hiç de benzemeyen kuzunun özelliklerini, kişiliğini, krizlerini, öfkesini ve daha seneler içinde karşına çıkacak birçok şeyi kabul edebilmek. Esas işte o zaman ebeveyn olmaya başlıyorsun bence..
Ne bileyim. Bekliyorsun mesela, ya da biraz da umuyorsun şöyle olsun böyle olsun. Şu özellikleri ön planda olsun. Ama olamayabiliyor. Ya da daha iyisi, veya farklısı oluyor. İşteee tam bu sırada o sihirli kelime geliveriyor benim aklıma "kabul". Çok özel bir kelime bence. Çok başka. Ne kadar kabul, o kadar büyüme. Ne çok kabul o kadar kendine güven. Ne sık (çocuğunu olduğu gibi)kabul eden anne o kadar kendini kabul eden çocuk.
Biraz da bayram havası :)
Bir gezdik bir gezdik :) İğneada'da kumlarla oynadık, batan güneş gelen aydedeye el salladık. Kırklareli'nde çimenlerle kardeş olduk. Kuzenimizin adını sürekli tekrar ettik. Parklara gittik, el öptük.
Bu ara ise 18. ayı bitirdik, tek uykuya indik, anneye inanılmaz yapıştık. Biraz ayrılma kaygısına başladık. Evdeki kedimizi kucaklayıp mama yemeye götürdük. Aşı olduk, aşı yerimiz ağrı yaptı, canı yandı üzüldük :(
Kış geliyor diye (soğuk havada kapalı alan AVM istemediğimiz için) pek gönüllü olmadığımız bir oyun grubuna daha başlama kararı aldık.
Anne çook güzel fotolar çekti, bilgisayara yükler yüklemez yavaş yavaş gelecek :)
takipçiler olarak endişelenmeye başlamıştık postlar kesilince. emin değilim ama galiba daha duru doğmadan bu blogda okuduğum bir tevekkül yazısı beni çook rahatlatmıştı. "kabul"un de öyle olacağına eminim... sevgiler,
YanıtlaSilhangi oyun grubu?hani kendi oyun grubumuzu kuruyorduk? bizde gelelim :) henüz bulamadık...
YanıtlaSilsnm.erdogan@hotmail.com
Kırklareli ile bir bağınız var mı?Hemşeri miyiz yoksa:P
YanıtlaSilSelen'cim hatırlıyorsun demek :) Tevekkül hala aklımda.. Kabul da öyle olur inşallah, öperim Duru kuzuyu :)
YanıtlaSilSinem dur sana mail atayım...
YanıtlaSilEylem'cim, değiliz ama çok beğendik oraları her an olabiliriz :)
YanıtlaSil