23 Ağustos 2010 Pazartesi

15. ay, Can, ben, anneliğin narsisistik toslamaları.

Master tezi başlığı olan bu yazının sonunun nereye gideceği hiç belli değil. Ama başlamadan, bloğuma ilk defa yorum yazan ve ikinci bebekte yaşadığı zorlukları hep okuduğum Günebakan, aynı kafada olduğumuzu düşündüğüm Çokoprenses ve yeri bamaaaşkaaaa sevgili Yeliz'in yorumlarına teknik sebeplerden dolayı cevap verememiş olmanın özrünü de buradan dileyeyim.

Bloğa yazmıyorsam iki sebebi vardır:
1.Kafam karışıktır.
2.Kafam karışıktır. :))
Anlaşılıyor di mi gelen ilk yazıdan?

Şimdi geçtiğimiz günlerde uzman anne olmak üzere gelen sorular üzerine kısa bir post yazmıştım. Şu günlerde uzman anne olarak gol yemiş bulunmaktayım. Açıklayacağım. Neden bunu anlatmak istiyorum. Çünkü esas fark ettiğim şey şu; sende güçlü olduğuna inandığın özellikler oluyor. Mesela diyorsun ki "Ben çok güçlüyümdür, hiç hasta olmam" sonra pat bakıyorsun köh köh öksürüyorsun! Olmaz dediğin şey olunca da kızıyorsun.

Bu çocuk yetiştirirken olunca resmen gol yemiş hissediyorsun. Çünkü orasının güçlü olduğuna inanırken oradan vurulunca ağırına gidiyor. Sabırlı sanarken kendini çabuk kızınca ne oluyor diyorsun. Ya da mesela ben güzel yemek yaparım diyorsun. Ama seninki yemiyor yaptığın yemeği, aaaa inanamıyorsun gözlerine. Esas kötüsü kendine atfettiğin ve memnun olduğun özellikleri çocuğunda görememek. Sen genelde hareketliysen çocuğun sakinse, sen dışadönüksen çocuğun paçana yapışıyorsa da aldığın narsistik yara berelere ne merhem sürmek lazım düşünmeye başlıyorsun.

Uzman anne olunca ise düştüğüm yanılgı şu oldu. Benim için danışanlar söz konusu olunca durumlar normal/normal olmayan diye ikiye ayrılıyor. Dolayısı ile başımıza gelen bir durum "normal olmayan" kategorisine giriyorsa, ziller çalıyor bende. Çünkü bir sonraki hatta 3, 5, 10 sonraki senaryolara gidiyor aklım. Can'ın belli ki dişlerden dolayı iştahı azalınca, aklıma yemek bozuklukları, obezite geliyor. Psikolojik defolar geliyor. Böyle olunca da durum hakkında kendime kızgınlığım moral bozukluğum dağ gibi oluyor. İçinden geçilmez, üzerinden aşılmaz..

Takıldıkça takılıyorum. Demek ki neymiş, anne olmak aslında ayrı bir paydaymış. Sen eşitlemeye çalıştıkça diğer paydalarınla daha da bozulurmuş. Öğrendik bir şey daha.

Bunların yanı sıra bu 15 ay pek şekermiş yahu :))
Her türlü müziğe fıkır fıkır oynuyor. Başıyla ritm tutuyor. Uykuya yastığı ile kendisi dalıyor. Daha bir sürü şey. Foto ve video yüklemesi yapayım bari, böyle anlatılınca kısa kaldı :)

Yaz bitmeden neler neler yapsak stresi yarattım bir de kendime. Listeye eklemek isteyen var mı? :))

6 yorum:

  1. bu ayin 28 inde nurturia anneleri ile goztepe parkinda bulusabilirsin mesela :)

    YanıtlaSil
  2. O tamam!! Saat belli oldu mu Kiraz? :)

    YanıtlaSil
  3. ''...Her türlü müziğe fıkır fıkır oynuyor. Başıyla ritm tutuyor. Uykuya ancak ve ancak emerek dalıyor :(...''

    Gittikçe şekerleştikleri ise kesinlikle doğru.

    YanıtlaSil
  4. senin yerin de bambaşka :) yine tam 12 den tespitler:)

    YanıtlaSil
  5. Defne :) Ben de resmen sıkıştırıyorum boyuna yanakları bacakları :) Oyyy uyku işi zormuş, umarım kendiliğinden de uyur yakında kuzu..

    YanıtlaSil
  6. Yeliz'cim tespit delisi oldum di mi? :) Ders kitabı çıkaracağım yakında :))

    YanıtlaSil